24 Nis 2012

Gülünce Gözlerinin İçi Gülüyor...

Merhaba!

Önce derin bir nefes alın okumaya başlamadan önce.. Hatta çay kahve falan alın yanınıza.. Zira bugün pek insan içine çıkamadım.. Konuşma ihtiyacımı karşılalayamadım.. Üstelik uzun zamandır yazamadım da.. Biriktim, şiştim anlayacağınız... şimdiden haberiniz ola, uzun bir yazı geliyor..


İzmir'e geldiğimden beri yazamıyorum bir türlü.. Aklım hep burada, izlediklerimde, izleyenlerimde ama fırsat bulamıyorum ya da bulduğumda da başka işler peşinde oluyorum..
Öncelikle kendimden haberler vereyim.. Annemin yanına geleli neredeyse 1 ay oluyor.. Babamızdan uzakta olmak Güneş'i bu günlerde daha da zorlamaya başladı.... Artık konuşmaya başladı ve bazen söyledikleri karşısında ağlasam mı gülsem mi bilemiyorum.. Baba, özledi dediğinde ya da sabah yatapında otururken kendi kendine baba gözlük takıyor dediğinde insanın içi bir hoş oluyor..
Bunun dışında Banuş ve dedeyle süper güzel vakit geçiriyor.. Küçük Gökçe de byümeye devam ediyor. 2.5 aylık oldu ve Güneş'e göre baya farklı bir bebek.. Güneş'in bebekliğinde çok daha rahat ve evhamsız olduğumu farkediyorum .. Bu bebek sanırım biraz daha hassas.. daha çabuk soğuk alıyor, sessizlik seviyor, gezmekten ,koşturmadan memnun olmuyor..Rutinin bozulmasına çabuk tepki veriyor.. Güneş'le doğumdan itibaren gezmeye alışık olduğumdan, bir rutin sağlamak biraz zor görünüyor bana da.. Ama Gökçe de Güneş de güler yüzzlü bebekler.. Allah yüzlerini soldurmasın..

Ben de sanki evimden  anneme taşınırken kıyafet  oyuncak yerine en önce dikiş makinamla kumaşlarımı almıştım yanıma.. Geldiğimden beri ufak tefek şeyler dikiyorum, yapıyorum bozuyorum..
Kemeraltına gittim, cicili bicili kumaşlar aldım. iki çocukla pek istediğim gibi gezemedim ama eve geldiğimde çok ilginç bir şey farkettim..

 İçimdeki eskici ruhumu atamıyorum..
Yepyeni gıcır gıcır kumaşlara kıyıp dikemiyorum.. Ama annemin giymediği bluzlerden kendime elbise, kızlara şort/ taytlar yaptım .. Babamın pantolonlarını şorta çevirip kalanlardan kızlara yelek pantolon, şort , elbise, biye .. kalan kırpıkların yettiğince bir şeyler çıkardım.. Zaman zaman paylaşmaya fırsat bulursam yayınlayacağım umarım..
Ama bugün öncelikle gitmeden önce komşu kızına diktiğim elbiseyi paylaşmak istiyorum..
Burda lardan birinden çıkardığım klasik bir kalıpla diktim.. Burda ananemin koleksiyonundan kalanlardan.. 1967 mayıs olması lazım...

aynı kalıbın küçüğünden de çıkardım.. Aynı kumaştan önce Güneş'e bir elbise diktim... Ama o çok daha elimi oyaladı ve geçen gün ancak bitebildi..onun da hikayesi uzun..


Neyse, gelelim elbiseye.. İmitasyon kürk mü diyorlar bu kumaşa bilmiyorum.. Böyle hafif tüylü, kendinden dalgalı deseni olan hafif bir kumaş.. En basitinden kalıptan çıkardım diktim. Kol ve yakaya da verev biye geçirdim.. Arkadan fermuar diktim. Tek parça olmasına rağmen gizli fermuar dikmeye çalıştım ve pek başarıı olamadım. Ama yarı gizli bir fermuar dikişini de öğrenmiş oldum..

Bu arada önemli bir sorunum olduğunu farkettim.. Bu verev biyeyi geçiriyorum, dikiyorum ama neden böyle pot pot  duruyor, yamuk yumuk görünüyor ??  Bilenlerden bir yardım rica ediyorum.. Ütüleyince biraz hafifliyor.. Fotoğraflarda çok kötü görünüyor, neyseki o kadar kötü değil yakından..


En kısa zamanda yeniden görüşmek üzere..


Sevgiler...

1 yorum:

Gülsüm Güven Tuncer dedi ki...

Çok hoş bir şey .. Eskileri kesip biçip yenilemene hayran kaldım. Ama yenileri neden kullanamadığını anlayamadım. Saklayıp eskimelerini mi bekleyeceksin.? :)) Beni çok güldürdün ama sen. Hele blogunun adını çok çok sevdim. Tembel adam yaratıcı olur. Yüzde yüz inanırım. Çünkü çok tembelim :)