18 Haz 2011

Aynalı mozaik denemesi..


Fotoğraf makinemin malesef bataryası  bozuldu ve yenisi de henüz gelemedi. Gönderen arkadaşı buradan esefle kınıyorum. Caaaanım resimlerim nasıl da kalitesiz çıkıyor şimdiki yöntemim ile!


Neyse.. Geçen gün Figen abla nın yaptığı cd li tepsiyi görünce artık yayınlamam lazım dedim ve yarım yamalak haliyle fotoğraflarını çektim. Kırılan aynanın parçalarını kerpetenle küçülttükten sonra ( Pek başarılı bir yöntem değil ) ahşap tepsinin ağır olacağını düşündüğümden 1milyoncudan  koskoca 2 tl ye plastik tepsi aldım.. Sonra üzerindeki resmi soydum. Zaten naylon kaplanmış gibi birşeydi. Ardından akrilik siyah boya ile güzelce boyadım ve çok güçlü bir yapıştırıcı ile aynalaları yapıştırdım. Yalnız atladığım bir kısım nokta olmuş tabi ki çabuk yapayım derken.
Bunların en önemlisi, aynayı yapıştırmak için marin tutkalı kullanmış olmam.. Güçlü olması iyi ama kuruduğunda kabarcık şeklince kalıyor. yani reçine gibi sertleşiyor.. Kazımak da pek mümkün değil..
İkincisi başta da söylediğim gibi aynaları kerpetenle kesmek pek başarılı değil. Oysa cam elması da satılıyordu 1milyoncuda:)
Aynaları yapıştırdım ve kuruduktan sonra evdeki fayansların arasında yerini almayı bekleyen derz arkadaşı, siyah akrilik boya ile karıştırdım ve tepsiye sürdüm.. Kurumasını beklemeliyim..beklemeliyim..beklemeliyim..derken derken fazla beklemişim ve malesef pürüzsüz bir yüzey olmasını sağlayacak kıvamı kaçırmışım. Bir de tepsinin kenarlarının dümdüz olmaması da bu işte  işimi zorlaştırdı diyebilirim. Ben de zımparayla düzeltebilirim diye düşündüm.
Ki bir diğer hata da bu oldu.. Aslında düzeltilemez değil ..Ama tekrar tekrar akrilik boya istiyor....
Kenarları güzel olmadı.. Derzin plastikle birleştiği yerler boş kalınca annemden aldığım akıl ile kenarlarına simli boncuk boya ile tamamlayayım dedim ama onu da acele ile yapıpı batırdım..
Siz bakın , fikir alın, benim yaptığım gibi yapmayın, temiz çalışın..
Aklımdan geçenleri temiz çalışan birine yaptırsam ne kadar muhteşem olur, kapış kapış satılırdı bile .. Ama yaptığımın yarısını uydurunca beğenmiyorum, atıyorum genelde..

Neyse.. konuya dönecek olursam, bütün kötü noktalarını belirtmiş olmama rağmen, yine de beğendim..


Şimdilik size zımparaladığım derzlerin tekrar boyanmamış halini yayınlayabiliyorum ama, tamamlayıp güzelleştirince revize ederim.
Sevgiler..


Kurs bitimi ve sergi

Gidiyor gibi yaptığım kursta son haftalara geldik artık. Ben sergiden sonra hiç gidemez oldum.. ufak tefek işler yapıyorum evde kendimce ama pek kursta vakit geçirmek istemiyorum Bebeğim artık daha da fazla ilgi istiyor, yürüme alıştırmaları yapıyor. Koskoca 1 seneyi geçirdik bile! Pek inanılır gibi değil.. Bu arada sergi ben yokken gerçekleşti. Tam kapanacağı gün sabah gidip apar topar fotograf çekebildim sadece. Kimsecikler yoktu henüz sabahın 9 unda tabi..

 



Tüm arkadaşlarımın  ellerine sağlık. Her biri çok özenli, çok güzel, çok emekli çalışmalar yaptılar. En tembel öğrenci ben olduğum için kusura bakmasınlar..



Bakın bakalım tanıdık var mı..
:)


Sevgiler...

16 Haz 2011

Seni Kerata senii..

Bu şirin kerata yolunu şaşırıp dört tarafı karayla çevrili bizim mutfağa gelivermiş...


 Uzun zamandır yayınlanmayı bekleyenler arasındaydı bu salata.. Ne var ne yok diye ararken çıkıvermişti  karşıma. Sevda sofrası güzel güzel yapmış.. Ben de kopyaladım.. Aslında çok basit bir bulgur salatası..
İnce bulgur, yoğurt,  mayonez, turşu, mısır, maydonoz, yeşil olan taze sarımsak,  taze soğan, tuz, zeytinyağı..



Ben içine aklıma geleni koydum.. Görüntüsü olduğu kadar tadı da muhteşem oldu. . Beklediğimden daha fazla iltifat aldım.. Mutlu oldum ..

10 Haz 2011

Mozaik Sehpa


Gittiğim kursta pek rağbet olmamasına rağmen ben mozaik denemesi yapmak istedim. evdeki sehpayı zımparalamak yerine tembel adam yaratıcı oldu, beyaz tutkal ile astar yaptım ve arkasından boyadım. Yalnız tembel adamın işçiliği de pek iyi olmadığından düz boyası da pek güzel olmadı, bu yüzden sehpanın ayaklarına sırf mecburiyetten, tampon uygulaması yapmak zorunda kaldım. Ama üzerindeki desene bayıldım. Ayaklarını üşenmeyip vernikleseydim daha da güzel olacaktı ama mozaik öncesi yapılması gerektiği için sadece üzerini vernikledim.

9 Haz 2011

Salyangoz ( Cittaslow keyfi II)

Seferihisar/ Sığacık eğlencem henüz bitmişken, ben gittiğim bir mekanı paylaşmak istedim sizinle. Cittaslow / yavaş şehrin maskotu olan salyangoz, aynı zamanda bir cafe/bar a da ismini vermiş. Sığacık marina içinde önünde yeşil alanı ,etrafında otantik mağazalar ve süs havuzlarıyla inanılmaz şirin bir yer. Bahçesiyle, aksesuarlarıyla ne içtim, nereme içtiğimi bilemeden oturdum. Sağa sola bakmaktan , detayları incelemekten konuşmaya konsantre olamadım ama çok çok keyifliydi. Yolunuzu mutlaka buraya düşürün, şiddetle tavsiye ediyorum..
Masaların üzerindeki kalın keçe servislere bayıldım. Birkaç rengi ve deseni vardı. Hazır olduğunu düşünüyorum .Paşabahçe de gördüm benzerini.
Mekanın iki kapısı var ve ikisi de kullanımda.Güneşi ne taraftan batırmak isterseniz diye....
Hiç yeşil alan çekmemişim.. Çok özel işlemeli , antika bir de kaftan vardı ama onu da çekememişim..

7 Haz 2011

Yeni yıkanmış perde gibiyim !!! (Cittaslow keyfi..Bölüm I )




Daha önce İzmir 'e gittiğimden bahsetmiştim. Seferihisar Sığacık'ta kaldım. Deniziyle havasıyla pazarıyla muhteşem.. Pazar fotoğraflarını yayınlayamadığım için çok mutsuzum ama bir şekilde size de ulaştırmak istiyorum. Bakacağım bir çaresine ilerleyen günlerde. Cittaslow italyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow Sakin Şehir anlamında kullanılmaktadır. Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliği.Seferihisar'da bu birliğin Dünyada 22, Türkiye'de ilk üyesi..
Sessiz sakin bildiğiniz, ve bundan sonra da aynı sessiz sakinliği koruyacağını bileceğiniz bir yer yani. Ama yeniliğe dur demiyor. Bu arada Kavak yelleri dizisi de burada bir çok bölüm çekti. Hatta şimdi Aslı karakterinin yaşadığı evde gözleme , ayran servisi var.
Eğer yolunuz İzmir' e düşecekse bir gün, yaz - kış farketmez..Mutlaka uğrayın ve hayata büyük bir mola verin.
Kışın o isli,pisli havasını atıp, yenilenmiş döndüm evime. Az da değil, çok da değil 15 gün kaldım..
Evime döndüğümde , eşim nasıl hissediyorsun dedi..
dedim ki, Yeni yıkanmış perde gibi!!
Hani yıkar asarsınız, eviniz böyle mis gibi- temiz kokar..İşte öyle....ben de aklandım paklandım döndüm evime...
Şimdilik bir kaç foto .. Devamı da gelecek..

Bu ufacık tefecik sokaklarda ne turşucuklar var inanamazsınız...

3 Haz 2011

Hediye Kapı Süsü





İzmir'e gitmeden önce halletmem gereken en önemli işimi de başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyorum. Gitmeden önce bitirmeli ve hediyeyi yerine teslim edebilmeliydim çünkü. Geçen eylül ayında evlenen kardeşimin evinde hala bir kapı süsü yoktu. Bana her gelddiklerinde yeni, değişik bir süsüm oluyordu. Aslında al bunu götür de demek isterim ama daha özenli olsun, daha güzeli olsun derken derken malesef bu zamana kaldı. Yalnız görümce olduğumdan mıdır bilmiyorum büyük bir kıskançlıkla kendime de yaptım aynısından.. Yok yok.. (fesatım da) o kadar fesat değilim.. İlkini denemek üzere yaptım kendime, diğerini de daha özenli hediyelik.. Daha önce 10marifet.org da görmüş ve yapılacaklar listesine eklemiştim. Orada kağıt çiçekler var ama ben çiçeklerimi keçeden yaptm...Kapıdan çıkmadan hemen önce fotoğraflamasaydım belki de benimki de böyle güzel görünürdü. Ama şansınıza küsün diyorum. orijinalinde anlatıldığı gibi yuvarlak halkanın etrafında dolamadım çünkü çok kalabalık doldu o zaman. Zaten kapı süsü için yuvarlağımı da değiştirilmeyi bekleyen tırtıklı musluk borusuyla yaptım. Boru biraz şişmanca olduğundan daha bir pufur görünmesine gerek yoktu.. zigzag yaparak silikonla yapıştırdım. araya da çiçekleri yerleştirdim. Bu arada şeritleri sülfile makasıyla kesmeden önce ben de orijinalindeki gibi yırttım atmasın diye. Çıkan ses kızımı çok eğlendirdi ve güldürdü. Vİdeolarda izlediğim bebekler gibi kahkahalar attı. Böylece eğlencemiz çok oldu. Ancak benim tombik çemberin üzerinde yırtık şeritler pek bir pespaye göründü. Madem hediye olacak üşenme özlem dedim.. Yaptığımı sökerken çıkan sese kızım yine çok gülünce, o kadar da zor gelmedi yaptığımı bozmak:)
Dönüşte kardeşime uğradığımda baktım, kapılarında duruyor. Pek bir sevindim beğenmelerine..
Sevgiyle ,gülerek , mutlulukla açılsın kapıları her zaman...











1 Haz 2011

Sevgili sabunlarım ve havlu boyama..

Yine uzun bir ara oldu.. Biriktirdiklerim fazla ama yayınlayacak kadar daraltamadım kendimi..

Transfer işine girince sabunlardan da deneyeyim demiştim. Böylece bu şirin sabunlar ortaya çıktı. Kumaş boyalarımla beraber saklıyordum, kutuyu her açışımda mis gibi sabun kokuyor... Muhteşem....
Daha güzel çalışılabilir elbette ama benim için ilk ve sanırım uzun süre de tek olacaklar.
Bu arada  neden yoktum anlatayım...
Güzel bir İzmir tatili beni bekliyordu. Kızımla ilk otobüs yolculuğumuz çok eğlenceli geçti. Özel aracımızla daha konforlu olacağını düşünüyordum ama böylesi daha rahat oldu. Kocaman koltukta kızım yayıla yayıla oturdu yattı , yedi...
dizimde kuzu gibi uyuyuşuna bakıp bakım maşallah dedim. Annnenin nazarı daha çok değermiş:)
İzmir maceralarımı en kısa zamanda paylaşacağım. Önce evden çıkmadan önce son dakika yaptıklarımı  paylaşmak istedim. Havu da boyamak gerekiyordu kurs için. Çok güzel başlayan boyama maceram, boyayı havluya dökmem suretiyle kausa dönüştü. Tabi çık yeniden havlu al,deseni çiz derken ilki gibi özenli olmadı. İlki daha güzel oldu ve bence kurtarılabilir bile hala ..

Yandaki arkadaşa desen daha bir güzel yerleşmişti havlu üzerine. geniş geniş duruyordu. Üstelik  kopya kağıdım da olmadığından bakarak çizmiştim.  ancak köşesine mavi boya dökülünce, aşağıdaki gibi toplamak zorunda kaldım ama tabi ki ne sergiye çıkacak ne de kursta not alacak kadar iyi olmadı...






Ben de yeni bir havlu ile yeniden başladım.Tabi ki acemi şansı ile ilki bence daha güzel oldu. ikinci yaptığım o kadar da içime sindi diyemem.. Bunun da kenarına yeşil boya damladı..Ne kadar da sakarım!!!



Bu deseni internette buldum ve bir siteden çaldım. İlk yapan arkadaş çok çok daha güzel yapmış.Kaynak göstermeden çalıntı yapmak istemedim.  Ödemiş ipeği üzerine boyama tabi ki çok daha farklı  bir doku ve hava veriyor. Ama benim acemilerin de hakkını yemek istemem...

Sevgiler...