15 Şub 2014

Diktiklerimin karması

 


Bu güne kadar diktiğim bir sürü şey varöış sizlerle paylaşamadığım.. En kısa yoldan  bol foto ile karşısızdayım...

Bu kedili kumaş çok azdı.. Güneş e de gökçeye de elbise çıktı ama.. Bana bir üst çıkmadı.. üzgünüm...


..   Evdeki küçük kumaşlardan Sadece Gökçe ye kadar çıkan bir elbise..

 Yeşil seven Güneş'ime bir pijama

 Güneş' e sallanan (kloş) bir etek ve peluş yelek


sıcacık kalın polardan bir ceket.. Tabiki çoğunlukla Güneş'e ...
 
 


  Güneş  de kalpli sever ama onunki mutlaka yeşil olacak..



Bir oğluş pijaması.. Yeğenime.. adam olunca giyecek:)

Stajer öğretmenimizin bitirme ödevi...
Güzel bir palyaço kostümü oldu.. Çok kolaymış.. Düğmelerini  de ben yaptım...


Komşu kızı elbisesi... İlk denemelerdi....
 Ve tabi ki tütü.. Daha bir sürü tütü var ama .. Bu gece kapanış bununla olsun...









Sevgiler....

13 Şub 2014

Gökçe 'nin elbisesi..

Gökçe'ni doğum günüsü olur da annesi ona kalpli kalpli elbise dikmez mi?
Diker tabi ki..
 
Bir kemeraltı gezimizde, kalp baskılı tülleri görünce çok heyecanlanmıştı Gökçe.. o günden beri aklımda olan, ona böyle bir elbise dikmekti...
 
Giydiği zaman o kadar sevdi ki, doğum günü çocuğu olduğunu anladı, kendi partisinde en çok  o eğlendi.. Elbiseme bakın diyip diyip döndü etrafında..
 
 
 





 
Bu arada Güneş ne yaptı derseniz,
 o kadar da huylu olmadı..
o da incili elbise istiyormuş.. yaklaşık yarım saat süren bir ağlama krizi sonrasında, üzerinde annesinin diktiği payetli etekle daha güzel olacağına ikna edildi...
Üstelik bale ayakkabılarını (!!) giydi....

Elbise için ispariş alıyorum.. Arkadan düğmeli.. Çok güzel inci düğmeleri var ama çekmemişim foto..
Bir başka post a artık..


Sevgiler..

12 Şub 2014

Gökçe' nin Doğum Günü


İki sene önce 7 şubat sabahı, erkenden kalktık..giyindik, Güneş'i ilk defa evde Banuş la bırakıp çıktık yola..Karşı komşumun  da güzel dualarıyla...
Bira kaç saat sonra artık kocaman bir aile olmuştuk..
Tatlı kelebeğim doğmuştu...

Koskoca iki sene ne kadar da hızlı geçmiş....Gelelim hazırlıklara...
Uzunca bir süredir organizasyon şirketlerini inceleyip duruyorum.. Misafir olarak çağırılacak çocuk sayısı, doğumgünü yapılacak mekan gibi kısıtlamalarım varken, işin aslı bunu da ben yaparım ki diyerek soyundum bu işe de ...

Tabi ki başardım:)


 internette böyle hazırlanmış sevgililer günü kalpleri vardı. içi draje doluydu.. Ben de aynısını yapmaya çalıştım. Yapıştırıcı drajelere kokusunu verir ya da bulaşır korkusuyla orjinalindeki gibi zımba kullandım..
Bu kalpler fon kartonundan. Yalnız daha sonra, bardakların da üzerinde göreceğiniz fosforlu kağıtları gördüm..  Onlarla yeniden yaptım..İçi draje ile dolunca çok güzel göründü..

Yine kaplerden duvar süsü yaptım..Temamız "kalpli kalpli" ydi çünkü..

Bardakların üzerine kalp seklinde kestiğim ve üzeriri yazdığım kağıtlarla  süsledim..

Evdeki Cemile çıkartmaları çok işime yaradı..Ama pipet yerine bardakları kullanmaya karar verince bunlar başka organizasyona kaldı..

 Ve işte partinin ilk yıldızı..
Geçenlerde nilgün komar 'ın yaptığı kurabiyelere bayılmıştım, deneyip başarılı bulmuştum.. Ben bu sefer sadece şekil değiştirdim..

Ve tabi ki kalpli pastaaa......Güzel bir çalışma oldu..ellerime sağlık.... pastanın önemli bir özelliği yok şekli dışında ...3 adet yuvarlak  keki tepsiye koydum ve etrafından biraz düzelttim.. İçine de bol malzeme gelince oldu bana pasta..


 
Bu kadar hazırlık yapılır da,  Kalpli kalpli seven kızıma bir özel elbise olmaz mı?
 
 
Tabi ki oldu.. En kısa zamanda ......
 
 
Sevgiler...
 

11 Şub 2014

Yine mont



Merhabalar,
Yine uzun bir sessizlik olmuş buralarda..
daha da kolay bir teknoloji bulmalyımkendime.. ipad denilen aleten blog yazmayı henüz beceremediğimden pc başına geçmek zorunda kalıyorum. pc başına geçince de ışığı gören geliyor kardeş!
önce kızlar oyun oynayalım diye, arkasından eşim ya acil bir şeye bakması gerektiğini hatırlar, ya da işin uzun mu oyun oynayayım mı der..

Neyseki pc de oyun oynayan  tanıdığım erkek sayısı, blog yazan kadın sayısından fazla da, yalnız olmadığımı iyi biliyorum:)

Gelelim sessizlik açıklamasına;

Daha önce diktiğim siyah mont ile kendimce büyük bir iş başardığımı belirtmek isterim.. İlk defa sipariş aldım..
Üstelik "baaaakk ben diktim " demeden..
Apartman komşularımla her sabah mutlaka bir kahve faslımız olur.. Ben de eğer gece bir şey diktiysem mutlaka baaaakk ben diktim, ya da dün akşam  yine çok çalıştım diyerek gösteririm yaptıklarımı..
Allah biliyor da yakın arkadaşlarıma erkek çocuk veriyor.. Yoksa kızların gardrobunu duzeceğim diye evlerini bir sürü yığıntıyla doldururdum sanırım..

Neyse, kahve faslından alışkanlıkla, daha doğrusu beğenilmenin verdiği gururla sanırım, genelde ben diktim diye atlarım.. tabi bilen var bilmeyen var beni.. Belki de küstah görüyorlar.. ne bileyim...
Neyse efendim.. yine gece yarısını geçince blog yazmak, benim de çenem düştü..
Bu sımsıcak , kısa tüylu kürk gibi duran siyah mont çok tuttu..
hem beğenene çok oldu, hem de 3-4 sipariş aldım..böylece ben de yaptığım bir şeylerin  gerçekten beğenildiğine ikna oldum:)
Sıcak sıcak tel. ile çekilmiş foto ya bakın siz..

sonra sıra gelecek diğer süprizlere...  

sevgiler....