23 May 2012

Emzirme ve Aksesuarları

Zaman hızla akıp giderken, Güneş ve Gökçe büyürken aklım da büyüyor sanırım.Artık daha bakımlı olmam gerektiğine karar verdim.Eskiden çekip çıktığım kotumun üztüne artık süslü, daha derli toplu bir şey giymeli, gözüme en azından bir rimel sürmeliyim dediğim döneme girdim sanırım. Çünkü iki çocuk annesi "teyze" olmaktan hoşlanmıyorum. Arkadaşların çocukları teyze dediğinde "abla" diye düzeltirim hep..  Artık daha da takılıyorum..Eyvah, 30 yaş bunalımı mı dersiniz yoksa bu? :)

Emzirmeye devam etmeye çalıştığım bu günlerde , güzel görünmek de lazım gelince emzirme sütyenlerinin çirkinliği daha da gözüme battı..
Malesef penye olması lazım geliyor ve çeşit konusu da baya kısıtlı... açık renk giyince çok kötü duruyor. Desenli t shirtler seçmeye çalışıyorum ama bu sefer de benim içim  bir hoş luyor. Desenli kıyafetlerden pek hoşlanmam..kalabalık gelir bana..

Yaptığım araştırmalara göre en güzel şurada anlatılmış olay :

Emzirme sutyeni modelleri


Emzirme sütyenleriyle ilgili aradığınız herşey bu yazımızda: Emzirme sütyeni modelleri, nereden alınır ve alırken nelere dikkat etmeli?

Sütyen alışverişinde en önemli olan satın aldığız sütyenin doğru ölçülerde olmasıdır. Çünkü yanlış ölçülerde alınan sutyenler göğüslere oldukça fazla zarar verebiliyor. Hamillik döneminde göğüsler hamileliğin ilk aylarından başlayarak değişiklik gösterdiklerine göre, gerekli desteği sağlayan sutyenlerin kullanımına ilk aylardan başlayarak özen göstermekte fayda var.



Ölçüler değişebilir
Hamilelik döneminde göğüslerin ölçüleri birkaç kez değişebilir. Bu nedenle ölçünün belirli aralıklarla kontrol edilerek doğru olduğundan emin olunması gerekir. Uzmanlar meydana gelen bu ölçü değişimlerinden dolayı emzirme sutyenlerinin, doğumdan en az 4 hafta önce alınmasını tavsiye ederler. Emzirmeden önce ve sonra göğüs ölçüleri farklı olacağından bu farkı örtebilmek için, emzirme sutyenleri destek sutyenlerine göre daha büyüktür. Emzirme esnasında sutyenle de uğraşmamak açısından tasarlanan emzirme sutyenleri üstten ve alttan, kopçaları tek elle açılabilecek şekilde tasarlanmıştır.

Doğru ölçüyü nasıl bulurum?

Doğru sutyen almak için 2 ölçüyü iyi bilmeniz gerekiyor; göğüs altı ve göğüs çevresi…
Göğüs altı: Göğüs altı çevresinin ölçüsünü, mezura ne sıkı, ne gevşek olacak şekildeyken tutarak alın. Ölçüyü en yakın sutyen ölçüsüne yuvarlayın. Örneğin 76 cm. için 75 cm. ölçüsünü veya 88 cm. için 90 cm. ölçüsünü kullanın.
Göğüs çevresi: Göğüs çevresini en geniş olduğu yerden ölçün. Göğüs altı ile arasındaki farkı bulun. Aşağıdaki değerlere bakarak doğru sutyen ölçünüzü bulun.
14/16 cm: B cup
16/18 cm: C cup
18/20 cm: D cup
20/22 cm: DD cup
22/24 cm: E cup
Emzirme sütyeni nereden alınır?







Elija Lingerie

Elija’da seçenek çok. Pamuk ağırlıklı malzemeden üretilen, kolay açılan kopçalar ile bebeğinize rahatlıkla süt vermenize yardımcı olan destekleyici emzirme sutyenlerinin yanı sıra; dantel ve saten, içi pamuklu kumaşla kaplı, yumuşak dokulu toparlayıcı ve göğüs küçültücü emzirme sutyenleri de bulabilirsiniz. Ayrıca önden açılan ve doğal materyallerden üretilmiş sutyenler ve tamamen doğal pamuk ve lycra kumaştan yapılmış toparlayıcı özelliği olan balenli sutyenler de bulunabiliyor. Sutyenlerin yanı sıra emzirme atletleri de yer alıyor.



E-bebek, Joker ve bazı iç giyim mağazalarından bulabileceğiniz Elija çamaşırlarının satış noktalarını ve diğer modellerini görmek için http://www.elijalingerie.com/ adresini tıklayabilirsiniz.



Ebru Maternity

Dantelli ve koton modeller bulmak mümkün… Örneğin dantel modelli emzirme sutyeni hamilelikte göğüs kısmını toparlayarak sarkmalara engel oluyor. Doğum sonrasında bebeğinizi emzirirken minik kopçasını açarak rahat bir şekilde kullanabileceğiniz bu sutyen hem çok şık hem de çok kullanışlı. Koton model ise emzirme döneminde kaşınma ve iritasyonu önleyici koton yapıya sahiptir. Göğüs kısmında yer alan minik kopçayı açıp bebeğinizi rahatlıkla emzirebilirsiniz. Ebru Maternity’de de sutyenlerin yanı sıra emzirme atletleri bulmak mümkün.



Ebru Maternity ürünleri hem kendi mağazalarından, hem de bazı hamile butiklerinden edinebilirsiniz. Adresler için http://www.ebrumaternity.com/ ‘ a göz atabilirsiniz.



Chez Elle
Sadece modal, viskon ve organik koton gibi doğa dostu malzemelerle üretilen organik hamile markası Chez Elle’in emzirme sutyenlerinde de bolca çeşit bulmak mümkün. Tıbbi, hamilelik dönemi ve annelik dönemi için özel dikilmiş, göğüs büyüklüğüne uyum sağlayarak esneyen, bedeni aşırı sıkmayan, arkadan 3 dereceli büyütülebilen ürünlerin askı kısmı geniş tutularak rahat taşıyıcılık kazandırılmış, her tip bedene uyabilecek farklı modellerde sutyenler yer alıyor. Kullanılan doğal kumaşlar göğüs ucu mantar ve benzeri oluşumları büyük ölçüde engelliyor.



Organik marka Chez Elle’in satış noktalarını öğrenmek için http://www.chez-elle.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.



Bebefox

Hamile iç giyim ve bebek ürünleri markası Bebefox’ta da emzirme sutyenlerinin yanı sıra, emzirme body’leri ve atletlerini de farklı model ve renklerde bulabilmek mümkün. Rahat ve kolay açılan klipsleri sayesinde çamaşırınızı çıkarmadan bebeğinizi emzirmenizi sağlayan sutyenler rahatınız ve sağlığınız için yüzde 100 pamuklu ve esnek bir yapıya sahip penyeden üretilmiş.



Bebefox ürünlerini Nişantaşı’ndaki mağazalarında ve Joker, E-bebek gibi mağazalarda bulabilirsiniz. Diğer satış noktaları için http://www.bebefox.com/ adresini tıklayın.




Şimdi gelelim asıl konuya..

Balenli bir emzirme sütyeni almaya kalkınca en az 40 tl veriyorsunuz..Üstelik benim gübü küçük bir yerde yaşıyorsanız bir de kargo var..
Üstelik internetten almak istediğim halde alamıyorum çünkü beden konusunda chez-elle/ chezmama markasında sıkıntı var. Tüm satış sitelerini inceledim, bedenim yok..85 c/ d olmalı..

Sonunda bir gece yarısı fikrim geldi ve ertesi gün gerekli malzemelerle işe koyuldum: balenli emzirme sütyenim şimdiden hayırlı olsun  : )

incelemelerim sonucu edindiğim fikre göre evdeki telsiz ve de süngerli sütyenimin ücgenlerini  kestim. Sonra da penye emzirme sütyeninin iç kısmına diktim. Olmazsa sökmesi kolay olsun diye dikiş aralığını geniş tuttum..

Gayet başarılı bir çalışma.. Kullandım memnun  kaldım.. Şiddetle tavsiye ediyorum.












Günaydın Uğur Böceklerim..

Merbaha canım..
Çok mu ihmal ettim seni? kusura bakma.. sanrım kendimi de...
Heryere ve herşeye yetişmek için çabalıyorum yine..
Zaman yine eksik kalıyor çoğunlukla.. Bu kadar hızlı nasıl geçiyor , anlamıyorum..




Uğur böceklerim sabah  6-7 arasında uyanıyorlar. Genelde aynı anda.. Küçüğü yanıma alıp biraz daha uykuya devam edebiliyorum ama büyük böcük uyanınca konuşmaya ve tuvaletini yapmaya başlıyor. Altı dolu olunca hiç susmuyor ve daha bir uyumuyor..
Yetişirsem tuvalete..Bir de tuvalet eğitimi sıkıntımız var şu sıralar.. Ben tembel bir anne olarak malesef bu işe pek asılmıyorum.. Biraz daha ilgilensem kesin çok kolay öğrenicez ama.. Yavaş yavaş olmaamlı, ani bir şekilde kara verilmeli ve uygulanmalı bence..Benim yapamadığım gibi....

100ncü izleyicim olan Zel'e hediye gönderecektim..Doğumun hemen arkasına denk gelmiş bir sözdü bu..
Oysa ben sözümü tutamadan koskoca 3 ay geçmişti bile..BÖyle şeylerden de hiç hoşlanmam aslında..Söz veriyorsan hemen olmalı..Yarın bakarız,hallederiz gibi bir huyum yoktur başkasıyla ilgili konularda.. Ama lohusalık mı diyeyim, hayat karmaşıklığı mı diyeyim bilemediğim bir şekilde ertelenmişti malesef hediye işi..
Sonra ben uğur böcüklerini yaptım..Sırf onun için.. Bana şans getiren böcükler ona da şans getirsin diye..
Beni izlemeye devam edin....



Sevgiler...

30 Nis 2012

Mutlu Yıllar Bebeğim...

Umay Güneş'im,
İlk göz ağrım,
Hayatımın bir anlamı,
Küçük pıtırcığım,
Aşkımın böceği,
Tombik ayaklı, şirin yanaklı, güzeller güzeli bebeğim...

Bugün iki yaşın bitti annem, 
Bir gün gelir bu satırları okursun diye yazıyorum bu satırları...
Bu güne kadar günlük tutmadım  senin için, pişmanım...
Giderek artan bir heyecan dalgası yaşayacağımı bilemedim..
son iki yılı düşündükçe,  geçen günlerin güzelliğini tarif edecek kelime bulamıyorum..

Konuşmaya başladığın bu günlerde her yorumuna daha çok hayret ederek bakıyorum. Kendini güzel ifade eden, çok güler yüzlü, uysal, hırçın olmayan, huysuz olmayan, sevimli , (artık ) yaramaz bir çocuksun.. Şiriniğin sayesinde yaptığın yaramazlıklara kızamıyorum...
Renkleri, sayıları biliyorsun, araba kullanmayı, uçurtmalara bakmayı, bisiklete binmeyi ve en çok da büyük toplarla ooynamayı seviyorsun.. Büyük abilerin oynadığı topları yakalamayı, onların oyununa dahil olmaya çalışıyorsun.. Zıplamaya çalışıyorsun ama henüz beceremiyorsun. Yine de yastıklar üzerinde zıp zıp yapıyorsun..
Kardeşinle aran aslında çok iyi ama bazen kıskançlık yapıyorsun. Henüz Gökçe ye hiç bir oyuncağını vermediğin gibi onun oyuncaklarını da ona oynatmıyorsun.
Ama ağladığında meme, bez diyip, emziğini ona veriyorsun. Ben uyurken cici diyorsun, ara sıra öpüyorsun. Her akşam Banuş'u ve dedeni mutlaka öpüyorsun.Nereni ısırayım dediğimde bunun oyun olduğunu bilip kol, bacak yanak üçlemesi yaptırıyorsun. Kaçtı kaçtı diyip, Banış'un bahçesinden kaçıyor, Teknenin "balkonunda" oturmayı seviyorsun. Denizde yüzmeye çalışıyorsun, iki çorba kalığı su ile saatlerce oynayabiliyorsun . Dondurma, karpuz ve sakız bugünlerde özel isteklerin arasında...

Bugün kocaman bir pasta kestik bebeğim senin için..
İyi ki doğdun şarkını söylerken utandın, heyecanlandın, 
Pastanın mumlarını üflerken çok duygulandım..Çok ağlayacaktım, zor tuttum kendimi..
Daha anlatacak çok şey var bebeğim...
Tanıdığın herkesin gözünde çok farklı bir yerin var, bir şeytan tüyün var...

Seni çok seviyorum..
Bugüne kadar üzmedin beni hiç..Bundan sonra da üzmeyeceğine eminim..
Gülen güzel yüzün  hiç solmasın,
Allah yolunu hep açık etsin birtanem..
Nice güzel, mutlu yıllara....

24 Nis 2012

Gülünce Gözlerinin İçi Gülüyor...

Merhaba!

Önce derin bir nefes alın okumaya başlamadan önce.. Hatta çay kahve falan alın yanınıza.. Zira bugün pek insan içine çıkamadım.. Konuşma ihtiyacımı karşılalayamadım.. Üstelik uzun zamandır yazamadım da.. Biriktim, şiştim anlayacağınız... şimdiden haberiniz ola, uzun bir yazı geliyor..


İzmir'e geldiğimden beri yazamıyorum bir türlü.. Aklım hep burada, izlediklerimde, izleyenlerimde ama fırsat bulamıyorum ya da bulduğumda da başka işler peşinde oluyorum..
Öncelikle kendimden haberler vereyim.. Annemin yanına geleli neredeyse 1 ay oluyor.. Babamızdan uzakta olmak Güneş'i bu günlerde daha da zorlamaya başladı.... Artık konuşmaya başladı ve bazen söyledikleri karşısında ağlasam mı gülsem mi bilemiyorum.. Baba, özledi dediğinde ya da sabah yatapında otururken kendi kendine baba gözlük takıyor dediğinde insanın içi bir hoş oluyor..
Bunun dışında Banuş ve dedeyle süper güzel vakit geçiriyor.. Küçük Gökçe de byümeye devam ediyor. 2.5 aylık oldu ve Güneş'e göre baya farklı bir bebek.. Güneş'in bebekliğinde çok daha rahat ve evhamsız olduğumu farkediyorum .. Bu bebek sanırım biraz daha hassas.. daha çabuk soğuk alıyor, sessizlik seviyor, gezmekten ,koşturmadan memnun olmuyor..Rutinin bozulmasına çabuk tepki veriyor.. Güneş'le doğumdan itibaren gezmeye alışık olduğumdan, bir rutin sağlamak biraz zor görünüyor bana da.. Ama Gökçe de Güneş de güler yüzzlü bebekler.. Allah yüzlerini soldurmasın..

Ben de sanki evimden  anneme taşınırken kıyafet  oyuncak yerine en önce dikiş makinamla kumaşlarımı almıştım yanıma.. Geldiğimden beri ufak tefek şeyler dikiyorum, yapıyorum bozuyorum..
Kemeraltına gittim, cicili bicili kumaşlar aldım. iki çocukla pek istediğim gibi gezemedim ama eve geldiğimde çok ilginç bir şey farkettim..

 İçimdeki eskici ruhumu atamıyorum..
Yepyeni gıcır gıcır kumaşlara kıyıp dikemiyorum.. Ama annemin giymediği bluzlerden kendime elbise, kızlara şort/ taytlar yaptım .. Babamın pantolonlarını şorta çevirip kalanlardan kızlara yelek pantolon, şort , elbise, biye .. kalan kırpıkların yettiğince bir şeyler çıkardım.. Zaman zaman paylaşmaya fırsat bulursam yayınlayacağım umarım..
Ama bugün öncelikle gitmeden önce komşu kızına diktiğim elbiseyi paylaşmak istiyorum..
Burda lardan birinden çıkardığım klasik bir kalıpla diktim.. Burda ananemin koleksiyonundan kalanlardan.. 1967 mayıs olması lazım...

aynı kalıbın küçüğünden de çıkardım.. Aynı kumaştan önce Güneş'e bir elbise diktim... Ama o çok daha elimi oyaladı ve geçen gün ancak bitebildi..onun da hikayesi uzun..


Neyse, gelelim elbiseye.. İmitasyon kürk mü diyorlar bu kumaşa bilmiyorum.. Böyle hafif tüylü, kendinden dalgalı deseni olan hafif bir kumaş.. En basitinden kalıptan çıkardım diktim. Kol ve yakaya da verev biye geçirdim.. Arkadan fermuar diktim. Tek parça olmasına rağmen gizli fermuar dikmeye çalıştım ve pek başarıı olamadım. Ama yarı gizli bir fermuar dikişini de öğrenmiş oldum..

Bu arada önemli bir sorunum olduğunu farkettim.. Bu verev biyeyi geçiriyorum, dikiyorum ama neden böyle pot pot  duruyor, yamuk yumuk görünüyor ??  Bilenlerden bir yardım rica ediyorum.. Ütüleyince biraz hafifliyor.. Fotoğraflarda çok kötü görünüyor, neyseki o kadar kötü değil yakından..


En kısa zamanda yeniden görüşmek üzere..


Sevgiler...

18 Mar 2012

Düşüyorum yollara...

Merhabalar,

Ara ara kesintiye uğrasa da çalışmalar tam gaz devam ediyor.. Tabi ki bebekler de büyümeye devam ediyor.. Ancak Gökçe doğduktan 20 gün sonra iki bebekle evde yalnız kalınca biraz daha çok zorlandığımı itiraf etmeliyim... Üzerine bir de Gökçe'nin uyku sonuru ve Güneş'in uyku sorunu eklenince benim de uyku sorunum baş gösterdi ve ben yalnız başıma bu işi kıvıramayacağım dedim..Havalar çook soğuk olduğu için dışarı çıkamamak da bende ayrı bir stres kaynağı oldu.. İki çocukla dışarı çıkmayı  göze alabiliyorum ama üşüyüp hasta olmalarını göze alamıyorum haliyle.. Her gün kapıdan dışarı mutlaka çıkmaya alışan Güneş ve ben, evde bu kadar kapalı kalınca gerildik önceki hafta...Zaten iki yaş ergenliği yaşamak üzere olan, üzerine bir de kardeşi eklenen kuzucuğumla zor geçinir olduk.. Babamız da işten geç gelince pek bir yardımda bulunamadı bana..
 Sonuç olarak , tüm aile oy birliğiyle bizim Banuş'a taşınmamızın daha sağlıklı olacağına karar verdi. Yarın öğlene doğru yola çıkıyoruz sanırım..
Dikiş makinemi de götüreceğim kadar bir süre kalacağız sanırım..
Bu arada ben de sağda solda doğan bebekler için çalışmaya devam edeceğim..

Bu bez pasta işini çok sevdim.. Ama sadece bezleri süslemek benim için biraz az bir hediye gibi geldiğinden bir de elimden geliyorken bişi dikeyim dedim, oturdum makine başına..

Ayıcıklı pazen ve düz akfilin birleşmesiyle ortaya battaniye, alt açma, oyun halısı, aklınıza ne gelirse o olarak kullanılabilecek birşey çıktı.. Tam  da böyle olmasını istemiştim.

Fotoğraflar malesef pek biçimsiz..Fikir olsun diye ekledim.. Çünkü bir heyecanla yıkadım ütüledim diktim ütüledim, katladım bez pastanın yanına koydum.. Sonra fotoğrafını çekmek aklıma geldi, çıkardım çektim.. Yani kat izleri, buruşuk kırışık...idare edin şimdilik...


 Güzel bir sunum,  ne kadar kötü bile olsa herşeyi kurtarmaya yetiyor ama malesef bende de öyle güzel sunum yapacak bakış yok..biliyorum eksiğimi...
uğraşıyorum elimden geldiğince...(bu postu saymazsak)
Bir püfü vardır belki öğrenmem gereken...

13 Mar 2012

Güneş'e Kot Takım

Çirkin miniğimin böyle kocaman esnemesini her ne kadar sevsem de uyumamasını sevmiyorum.. Gündüzleri hiç güzel uyumuyor ve bana pek rahat veriyor da diyemem..iki bebek arasında gidip gelirken aldığım kiloların birkısmını verdim neyseki.. Gerçi şimdi çikolatayla enerji toplamaya çalıştığım için bir kısmını geri almaya bile başladım herhalde ama, olacak o kadar..
Bu aralar yine çalışıyorum ama önce eskiler gelsin...
Dedesi gelirken Güneş'e bişiler diksin diyerek kumaş almış doğuma gelirken.. Biz de doğum çantası hazırlamak yerine iki arada bir derede Güneş'e  bir takım diktik..Annem kesti, ben de diktim..
Bu işte de her işte olduğu gibi macera çoktu.. En son yeleğin fermuarını diktim ve kafamı kaldırıp anneme dedim ki "Anne, ben bunu diktim bitirdim ama bu fermuar defoluymuş galiba, sonu kapalı bunun "dedim..

Bu güne kadar farketmemiş olmam mı, yoksa benim dikişe başlamadan önce o fermuarı hiç açıp kapatmamış olmam mı daha garip bilemedim...Neyseki dikiş makinesi kullanmak için ehliyet falan lazım değil...
Şeker kızıma yakıştı ..

Pantolon için zaten daha önce kullandığım kalıbı , yelek içinse Güneş'e mont dikmek için daha önceden çıkardığım kalıbı kullandım.. 3-4 yaş kalıbından dikiş paysız kesme işini çok sevdim çünkü bir heyecanla nasıl olacak acaba diye  kesmeye başlayınca dikiş payı falan yalan oluyor..
Şimdilik benden bu kadar.. Bu arada kesip biçmeye devam ediyorum, bir kısmını fazlaca kullandığımdan fotoğraflayıp sizlere sunmak aklıma gelmiyor sanırım...Yavaş yavaş o da olur herhalde..

Sevgiler...

Not: Fotoğraflarda fermuar düzelmiş haliyle.. İlk seferde daha muntazam dikmiştim ama sökünce eski havası kalmadı gibi göründü gözüme...


9 Mar 2012

İki Bebekle Yeni Hayat

Evde bebek sayısı artınca haliyle benim pilim de çabuk tükenir oldu...Artık pc başında rahat rahat oturmak için pek mecalim kalmıyor..Gerçi işlere henüz ara vermiş değilim ama gecenin geç saatlerinde sakinleşen evde, benim de ilk yaptığım iş hemen uyumak oluyor..
Küçüğümle bir ayı doldurduk bile.. Bugün aşısı vardı, Güneş'i götürmedim.Hastane ve doktor görmeyi sevmiyor
, muayene olması ise tam bir facia benim için..Bir de Gökçe'nin ağlamasına dayanamıyor çok üzülüyor ağladığında..Aşıda Gökçe ağlar ve ben Güneş'i teselli  edemem, dahası zaptedemem diye korktum işin aslı..
Güzel ve şenlikli geçen bir ev olduk yani anlayacağınız..
Binlerce kez şükürler olsun diyorum..Aman nazarlardan korusun....
Gelelim biriktirdiklerime..


 
















Bebek  şekerlerimi paylaşmamıştım sizlerle değil mi?

Ne yapsam diye kurcaladım durdum ama malesef her yerde hemen hemen aynı şeyleri gördüm..
Yaratıcılığımın da dibine vurduğum için o dönemde hazır alalım malzemeleri bir birleştirelim bari dedik..
Annem İzmir'in altını üstüne getirmiş benim için bütün çerçeveleri toplamış.. Bir de ben son dakika minik ahşap yapışkanlar var demiştim.. O da çok daha güzelini bulmuş..Yorulmadan iki çeşit bebek şekeri oluverdi bile.. Önce tüllere koyalım badem şekerlerini diye düşünmüştük.. Çerçevelerin arkasına silikonla yapıştırırız diyordum. Nasılsa magnet.. Şekerler genelde üzeirnde kalır ve yenmez.. Ama bu haliyle magneti kullanabilmek için sökecekler nasılsa siyordum.. Sonra internette gezerken raketler aklıma geldi.. Şekeri koyduğumuz bu telli tüllere raket deniyor(muş)  (çok teknik bi açıklama oldu :))  )

Raketlerin içini doldururken yaşadığım eziyeti anlatamam..
Hem sayı olarak yetecek mi bilemiyorum, hem de elimdeki şekerlerin birini rakete birini ağzıma atıyorum... yememem lazım biliyorum ama badem şekerini bir çok severim ki sormayın:))
Annemle oturduk karşılıklı bir yaptık üç yedik yani:))
Şeker paketleme işi çoook zor çoookkk..
Bu arada gelen gidenden sonra kalan badem şekerlerini şekerliğe koydum ama gelip gidip ben yediğim için sadece anılarda kaldı bu dolu şekerlik..

Keçeden de yapılabilirdi bu çerçeveler ama böylesi daha kolay oldu..
Bu arada çerçevelerin içine el ile yazmak istemiştim doğum günü ve ismi..Ama benim yazım çok estetik olmadığından, kocamla annem de bu işe pek yanaşmadıklarından, pc başında isim etiketi hazırlamak ve zımbalamak da tabi ki bana  düştü...

Gökçe'nin karnı acıktı, Güneş'in de altı değişecek..
Görevlerim beni bekler..
Sizlere sevgiler.....

21 Şub 2012

Gökçe'nin kapı süsü

İlay Gökçe nin de aramıza katılmasıyla hareketli günlerimiz daha da renkli ve hareketli geçmeye başladı.. miniğim şimdi 15 günlük oldu. Yavaş yavaş düzene oturmaya başladı evdeki durumlar. 22 aylık olan Güneş , Gökçe'ye ters ters bakmaktan vazgeçti. Henüz sevip sevmediğini anlayamıyorum . genelde Gökçe kucağımdayken benimle gözgöze gelmemeye çalışıyor.

Bu arada ikinci olmasının da etkisiyle deneyimli annelik ve doğum hazırlığı/ sonrası hakkında bir kaç şey yazmak istiyorum yakında.Ama önce fırsatını bulmuşken kapı süsümle sizi başbaşa bırakıyorum. Her iki böceğim de uyurken benim de biraz dinlenmeye ihtiyacım var hala:)

Sevgiler...


15 Şub 2012

Bebek Kurabiyeleri

Bebeğimizin dünyaya geliş tarihi belli olunca son akşama kadar hazırlık yapabildik.. Son akşam anneme kurabiye yapalım şekerle kaplayalım dediğimde, bana çıldırmışsın, hala mı der gibi baktı.. Oysa saat 22.00 itibari ile biz bütün işleri bitirmiştik..Ben de artık rahat rahat misafir karşılayabilirim diyordum..

Basit bir kurabiye tarifi üzerine, daha önce Güneş'in diş buğdayı partisinde hazırladığımız şekilde marshmallow dan şeker hamuru kapladık. Aslında daha yaratıcı olunabilir, en azından bebek temalı kurabiye kalıbı alabilirdim ama olmaz, yetişmez zannederek pek de üzerinde durmamıştım..üzerine isim de yazmak aklıma gelmediğinden kurabiyelerin üzerinde sadece gıda boyası ile minik kalpler kondurduk.. Misafirlerimiz ve biz de afiyetle yedik.. her gelen misafirle beraber ev ahalisi de yiyince çabuk tükendi.. Güzel olmuşlar:)

Annemin  her şeyde olduğu gibi bunda da emeği çok. Hem nazımı çekip, hem kızımın peşinde koştu, hem de hiç bir isteğiimi geri çevirmedi, herşeye yetti..

En kocaman kalp annemin....


Sevgilerle..


14 Şub 2012

Sevgilim...

Bu günü benim için özel ve anlamlı kılan, güzel hediyeleri bu sene ikileyen sevgili kocacığım...
Bu günün son saatlerinde ifade etmiş olsam da...
Ben seni bir gün değil , her gün daha çok seviyorum sevgilim....

12 Şub 2012

İlay Gökçe Aramızda..

07.02.2012 tarihi itibari ile  İlay Gökçe bebeğimiz aramıza katıldı.. Evimizdeki şenlik katlandıkça katlandı..Umay Güneş ile arasındaki dengeyi kurmaya çalışıyor, bir yandan da ben de bu düzene ayak uydurmaya çalışıyorum.. Bir süre ses seda çıkmazsa meraklanmayın.. Bebek şekerlerim ve kapı süsüm için biraz bekleteceğim ama bence çok şekerler ..
Sevgilerle....

5 Şub 2012

Bebek Bezi Pasta II

Yeni eğlencemiz bebek bezi pasta.. İkiz bebeklere giden pastadan sonra bir de bu pastadan hazırladık.. Son halinde baloncuklar var üzerinde ancak tam da şu an fotoğraf makinem arızalandığı için yükleyemiyorum resimleri.. Çok az eksiğiyle şirin bebek bezi pastamız emrinize amade..Siz de ister misiniz? Mesaj atmanız yeterli...

Sevgiler..

3 Şub 2012

Kelebek Pasta

Havanın kapalı ve çok soğuk olduğu bir günde değişik bir şey yapmalıyım diyerek girdim mutfağa.. Uzun süredir bir pasta planım vardı ama değişik şekilli, çok renkli ve eğlenceli olmalıydı...
Güneş'im mikser, robot, elektrik süpürgesi gibi ev aletlerinin sesinden hala korktuğu için evde yalnız olduğumuzda çalıştıramıyorum..dolayısı ile kek pişirmek de uzun bür süredir bana eziyet oluyordu..


Ben de hazır pasta taban ile bu pastayı yaptım.. Krem şantiyi sütle karıştırıp, mikser eşliğinde karşı komşuma misafirliğe gönderdim. elimin ayarı tutmamış olacak ki, kıvamı tahminimden cıvık oldu kremanın renklendirince... Bu yüzden süslemeleri istediğim gibi olmadı.. Bonibonlar yetişti imdadıma..

Eldeki malzemelerle kızları sevindirdik, baktık, eğlendik, zaten hafif olmuştu, hemen yedik bitirdik..

Pastabanı yandaki gibi  kesip, sırt sırta koyun, kelebek olsun...

Süslemesi size kalmış...


Sevgiler...