26 Mar 2010

"O An"

10 marifet sayesinde oradan oraya gezinirken gördüğüm ve çok hoşuma giden bu etkinliğe ben de katılmak istedim. (http://bilgeninhayaldunyasi.blogspot.com/2010/03/cok-sirin-mi-sirin-bir-etkinlik.html)
Geçen sene, çok stresli ve çok zor günler geçirdikten sonra yine zor bir kararla  işten yeni ayrıldığım günlerde çekilmiş bir fotograf bu. Tüm kötü günlerin rehavetini, İzmir'in erken gelen yazında, İzmir'in o güzelim denizinde üzerimden atmak için annemlerin yanına kaçmıştım. Denizin o tazeleyen havasıyla ben de yenilenmiştim. Tekneyle açılmıştık ve ben şu bir parmacık balıkları bizzat kendim olarak tutmuşken, aynen  oracıkta pişirdik..


Bir nevi kundak

Banuş, torunu  battaniyeye sarıp sarmalamayalım, daha kolay taşıyalım diye bişi yapmış. Bu kadar özenli, bu kadar süslü püslü bir şeyi nasıl kıyıp da kullanırım henüz bilmiyorum ama yakından gören bebekli arkadaşlarım çok şahane bir şekilde kullanılacağını, çok ihtiyaç olduğunu söylediler.. hoş..bebek de bir kere büyüyor zaten. Azıcık kokoş olsun dimi ama:) Battaniyenin bir sürü eziyet olduğunu düşünüyorum..Ama battaniyeye sar sarmala, köşesi sarktı, koluma takıldı falan....
Etrafı dantel, iç kısmı yumuşacık polar. en dışı hem önü hem arkası da dantel... Her tarafı dikişliydi önce. Ancak bebeği nasıl içine koyucaz zaten bebek minicik bişi olucak diye oyuncak bebekle denemeler yaparken dedik ki,en iyisi yandan fermuarlısı.. henüzü fermuar dikilmedi ama o da olacak:) Tabi benim manken bebeğim biraz büyükce.. Kolu bacağı dışarda duruyor :)

24 Mar 2010

yalancı bebek şekeri

Bebek gelmek üzere diyorum ama bir türlü eksiklikler bitmiyor. Daha doğrusu ben fazla mıncıklamaktan vazgeçmediğim için hiç bir şey bir seferde tamamlanamıyor. Bebek şekerlerim için aylar öncesinden  fikir edindim , hazırlık yaptım, çoğunu hazırladım bile. Şeker yerine çikolata isteyen eşim sayesinde bir de çikolatacılarla haşır neşir oldum.. ne çeşit ne değişik bir şey yapsam diye internet ve telefon başında altını üstüne getirdim konunun...
Sonra cimriliğimden ve hasetimden olsa gerek, hastanede çok kişinin ziyaret etmeyeceği düşüncesiyle de,  hastane için ayrı şeker yapmaya karar verdim. Yakınlanda doğum yapan ve püf noktalarını paylaşacak kimse olmadığı ben de gidip yerinde olayı görmediğim için herşeyi varsayımlarla sürdürüyor olmak benim gibi didikleyen biri için hiiiç iyi değil. neyse..konudan fazla sapmazsak, bu keçeleri hazırladım ve sadece hastaneye gidecekler. Arkalarında minik kare magnet var ve bir de çikolata yapıştırılacak. Yaşasın silikon tabancası. Bugün çikolata işini de halletmeyi düşünüyorum. Aslında paketli madlen olsa kare ve ince bu magnetlerin altında daha güzel olur ama bu sefer de "zengin çikolata olsun" diyen eşimin dilinden kurtulamam sanırım. Ben bu kadar uğraşırken kendi ne yapıyor dersiniz? Hadi bilin bakalım :)

19 Mar 2010

bahar geldi ....

manın ne kadar çabuk geçtiğine her gün biraz daha inanamıyorum... hayır  bu kadar çabuk olmamalı.. Evde boş boş oturduğum ya da uykuyla geçirdiğim zamanlar daha az olmalı çünkü hayat akıp gidiyor ve benim yapmak istediğim bir sürü şey var hayatta..Biraz daha yavaş dönemez mi dünya?
Bu sabah bunları düşündüm penceremden bakınca.. Ve kıştan yaza güzelleşen dünyamı bir kez daha farkettim mutlulukla..kışı da çok güzel ama, bakın nasıl renklenmiş...



                                                      

12 Mar 2010

kapı süsü ve çok önemli bir soru..

Bebek odasının kapısı duvar kağıdı kaplandı ve süsü bile hazır demiştim.. Kapı süsünü internette gönlüme göre bir şey bulamayınca , çaldığımız fikri geliştirerek hazırladık annemle..  Birkaç yerde içi doldurulmuş bebek tulumunu görünce bizimki kokoş olmalı o zaman elbise olsun diye düşündük.Hemen eldekilerle hazır oldu.... Beğenenler parmak kaldırsın lütfen....
Ve önemli soruya gelince....Elimde yine annemin ellerinden öpen 2 sepet var. biri benim kına sepetimdi.. diğeri de bebek şekerlerini koymak için hazırlamış.. İkisi de kullanılacak bir şekilde ama hangisini nerede kullanacağıma kara rveremedim bir türlü..
biri şeker için, diğeri de bebeğin temizlik malzemeleri , pişik kremi, falan gibi ufak tefek malzemeleri içine koyarım, odadan odaya geçerken hem kolay olur hem de hepsi bir arada, dağınıklık olmadan evde bişiler kaybolmadan kullanırım diye düşünülüyor..
Ben böyle ufak şeylere fazlaca takılıyorum herhalde ama şu an ikisi de salonun ortasında vereceğim kararı bekliyorlar.. Karar vermeden kaldıramıyorum bir türlü....

Bakın bakalım hangisi ne için kullanılacak? ... Bebek şekerleri de çok yakında burada...
(reklam gibi oldu ya..)

dolap kulpları..

Veee dolap kulpları...        

Bu dolap kulpları tabi ki yine annemin araştırma ve buluşuyla ortaya çıktı. Kontrplak mı deniyor bilmiyorum, bir kısmı havlu askısı ve bir kısmı da not kağıdı tutacaklı (yani arkasından mandallı) magnetti.. Alçakta kalan çekmecelere takılanların mandallarını çıkardık çünkü yüzleri aşağıya doğru bakıyor gibiydi. Ama yüksektekiler mandallı haliyle de işe yarar diye düşünerek olduğu gibi bıraktık. olduğu gibi dediysem, arkalarına küçük kare ahşap parçalar monte etti annecim... Böylece herşeysi renkli oldu kızımın..İnşallah hayatı da böyle renkli eğlenceli olur...






Bu arada gardrobun içinde bir rafın olması daha iyi olur diye düşündük ve monte etmek için annem mandalları dolap içine yapıştırdı pim niyetine.. üzerine de eğlenceli olsun diye yumurtaların içinden çıkan oyuncaklarıdan yerleştirdi.. Çok sevimli oldular gerçekten..

11 Mar 2010

bebek odası hazırlıkları

Ve bebeğe kaldı tahmini 5-6  hafta.. Son viraja girmiş sayılırız sanırım.. Her ne kadar ben hatırlayamayıp dolaplara kapılara çarpsam da kocaman bir göbeğim var artık.. Yaz ya da sonbahara doğru bir ev taşıma telaşı saracak bizi.. Ben de hem bebek  temiz ve az eşyalı bir eve gelsin istediğimden , hem de taşınırken kolay olsun düşüncesiyle kendimi işe vermiş vaziyettey(d)im. Evdeki tüm hurçları indirdim, tekrar topladım, hiç sevmediğimden kullanmadığım, sanırım hiç kullanmayacağım ama el emeği olduğu için atamadığım dantellerimi, yatak takımlarımı , salon takımlarımı ,işin aslı fazla kullanmadığım nevresimlerimi bile...(herşeyi) kaldırdım. Çocuk odası olarak kullanacağımız odadaki çalışma masasını  söktüm (demonte malzemeleri seviyorum) kışlıkları yazlıkları kaldırayım derken o kadar çok iş yapmışım ki,  doktor  iyi beslenme ve iyi dinlenme konusunda uyardı.. Anneme göre azarladı .. 5 günlüğüne İzmir'den gelen annem, doktorun söylediklerini de duyunca beni yatırdı, bir dünya iş yaptı ve gitti...Kızıcığımın odası hazır oldu..Kapı süsü bile....
Annem, yani torununun sesleneceği şekilde Banuş, her işte olduğu gibi yine şahane bir ustalıkla kapı kaplıyor. Kapı malesef çok kötü bir haldeydi ve boya tutmuyordu.Biz de duvar kağıdı ile kaplamaya karar verdik. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde ben de "çalış tabi" diyerek destek verdim kendisine..


Kapının sağından başlayarak odayı fotoğraflamaya çalıştım. Bizim kız alim olacağı için önce çalışma masası....Bilgisayarı ve hesap makinesi hazır.. 
 Dolap kulplarına dikkat: Biraz sonra ayrıntı vermeyi planlıyorum...
Köşede bebek arabasının şasesi ve benim henüz tam olarak hazır olmayan hastane çantam olmasa daha şık bir foto olacaktı ama şu an bunlar çok önemli..Yerinden kımıldatmak istemiyorum :)       Perdeyi Banuş dikti.  Kapağın üzerindeki tüm şekillerin içi puf puf dolgulu.. Bu arada sağ tarafta bir ek yeri var. kumaş kadife gibi olduğu için daha açık renkmiş gibi duruyor ama gün ışığında belli olmuyor hiç.. Beşik de annemin eseri..Söylemiş miydim?


Daha önce bir internet sitesinde görmüş ve çok beğenmiş. Ben de yeşile takıntılıyım zaten... Yeşil olsun başka bir şey istemem derken annem muhteşem bir eser çıkardı ortaya..


8 Mar 2010

Biri quilling mi dedi?

Artık bebek odası hazırlıklarımız tamamlanmak üzere ve ortalıktaki fazla eşyaları kaldırmanın zamanı da çoktan geldi geçiyor derken, gözüme evdeki puzzle serisi çarptı. Artık asamadığımız ve hatta çerçeveletemediğimiz puzzle ları ne yapacağım diye düşünürken, aklıma süper bir fikir geldi..Önce puzzle ile başlayayım..

Bu parça ilk olmasa da evimin en nadide eserlerinden biri.. 1500 parça olmasına rağmen çok zevkli yapımı olduğu için çok uzun sürmemişti yapmamız..Tabi yapalı 5 sene oluyor neredeyse..Yeni evliydik ve evde pc yoktu, tv bile 37 ekrandı.Biz de yeni evli bir çift olarak beraberce bu parçaların arasında kaybolarak, günün kritiğini yapıyorduk.. 
Bu resimde pek puzzle olduğu anlaşılmasa da, nişanlıyken bu işe  başlamıştık.. Hatta babam başlarda sizde hiç akıl yok, bu parçalar arasında vakit mi geçirilir diye dalga geçiyordu, sonra annemle ikisini puzzle başında yakalamıştık.. Onlar da sardı bir süre sonra...

Bu kızlar da  yine nişanlıyken, annemin salonunda yemek masasını işgal etmişlerdi. Ama bu sefer sadece eşim ve ben değil, annem, babam, hatta bir süre  bize gelen babanne  bile el attı.. Emek çok yani...
Arada atladığım 3 puzzle daha var ama hem foto çekimleri güzel olmadı.. Bir de hediye gidenler var tabi..Bu büyücü arkadaş gece karanlıkta parlıyor.. Fosforlu..Karanlıkta da güzel duruyor ama henüz bir yeri yok.. Çerçeveli vaziyette kızımın odası için düşünüyorum. Hem renkleri güzel hem çerçevesi odaya uyuyor.. Acaba çok mu korkunç olur?
Ve evdeki en büyük parça.. 3000 parça .. 3 kere  tekrar yapıldı üstelik.. Bir kere yaptık, sonra ben çerçeveciye götürürken rüzgarda uçtu parçalar. Sonra evde tekrar yaptık ama arkasını çevirip bantlayacakken tekrar bozuldu... Yaklaşık 7 aydır da çerçevelenmeyi bekliyor.. Aklıma güzel bir fikir geldi... İlerleyen günlerde teknik ekipmanı sağlayınca çok  güzel evde yapılmış sıcak sıcak çerçevem olacak, taze taze yeriz artık... Ama şimdi başlıktaki quilling olayına gelirseeek... Bakın bakalım neler olmuş... 

Malzemelerle başlayayım... Gazete kağıdı, uhu, kürdan, soba boyası, fırça, vernik, karton kutu, sıcak silikon tabancası ya da yapıştıracak bişi..Gazete kağıtlarını şeritler halinde kestim. Sonra kürdana sardım..Küçük rulolarım oldu.. farklı kalınlıklarda şeritler ve farklı sıkılıkta rulolarım oldu.. istediğim sıklıkta uhuladım açılmasınlar diye.Sonra  puzzle çerçevesi için puzzle  ebatlarından daha büyük kartonumun çerçeve olacak kısmını soba boyası ile boyadım.Üzerine de silikon ile yuvarlaklarımı yapıştırdım..Tamamen elime geldiği gibi ama zeminde açıklık kalmayacak şekilde tıkışık yapmaya çalıştım. Böyleyken bile güzel durdu ama puzzle bu renleri kaldırmazdı.. Hepsini yapıştırdıktan sonra soba boyası ile geri kalanını üssten renklendirmeye çalıştım.. Boya az olduğu için içleri yeterince yaldızlı olmadı ama bu haliyle de son derece güzel oldu. Soba boyası ve sprey vernik ile tamamlanmış olacak ama bu yazıyı bile 3 günde ancak yazabildiğime göre son halini görmek isteyenler epey  bekleyecek...